Apple Ürünlerine Yıllardan Beri Azalmayan İlginin Sebebi Ne?

Dünyanın en büyük yazılım şirketlerinden Apple, ürettiği her yeni cihazla birlikte fiyat etiketlerini de ciddi oranlarda yükseltiyor. Özellikle 2018 yılında altın çağını yaşayan fiyatlar bütçeleri zorlasa da tercihleri etkilemiyor. Peki insanlar bütçelerini oldukça aşmasına ve Androidde bulunan birçok özelliği hala bünyesinde bulundurmamasına rağmen neden ilk tercihlerini Apple’dan yana kullanıyor?

Apple 2007 yılında çıkardığı ilk iPhone modeli olan iPhone 2G ile piyasaya bomba gibi düşmüş ve dünyanın en değerli şirketi konumuna gelmişti. Bu listede yakaladığı başarıyı yıllar geçse de kaybetmeyen şirket 2017 yılında çıkardığı iPhone X modeli ile çentikli ekran teknolojisini de bizlere sunan ilk şirket olma ünvanını elde ederek zirvedeki yerini adeta koruma altına almış oldu. 2007 yılından bu yana iPhone, yılda ortalama 190 milyon sevkiyat rakamıyla akıllı telefon pazarında azımsanamayacak ölçüde yer edinmeyi başardı. 2020 yılında %13 kullanım oranına sahip iOS işletim sistemli Apple cihazlar her ne kadar rakam küçük gibi görünse de bu rakamı kişi sayısına oranladığımızda aslında oldukça büyük bir kitleye hitap ettiğini görüyoruz.

iPhone X’ten sonra çıkan her cihazda birçok kişi tarafından yeteri kadar inovasyon yapılmadığı ve önceki cihazın makyajlanarak yeniden piyasaya sürüldüğü gibi eleştirilere maruz kalan şirket bu eleştirilere kulak asmayarak yola devam ediyor gibi görünüyor. Peki insanlar neden Apple’ı saatlerce kuyrukta bekleyecek kadar çok seviyor?

Bu sorunun aslında en önemli cevaplarından bir tanesi şirketin marka değerinde gizli. Her ne kadar Amerika’da durum böyle olmasa da ülkemizde birçok kişi özelliklerine bakmaksızın Apple’ı diğer cihazlardan daha kaliteli olduğunu düşünerek satın alıyor. Ayrıca Apple kullanmak, pek çok insanın arasında bir statü göstergesi olarak görülüyor. ürünlerin rakiplerine göre piyasaya daha yüksek fiyatlardan satışa sunulması, insanlara bir statü etiketi yapıştırıyor. Popüler kültürün de etkisiyle birlikte Apple ürün sahibi olmak insanların çoğu için artık bir istek değil ihtiyaç haline gelmiş durumda. Burada Apple’ı daha kaliteli olarak düşündüren şeylerden bir tanesi ise şüphesiz şirketin sunduğu premium servis ve müşteri hizmetleri.
 

Apple cihazları diğerlerinden ayıran ve insanların da ilgi kaynağı olan bir diğer unsur ise iOS işletim sistemine sahip olması. iOS işletim sistemi, her ne kadar rakiplerinden düşük RAM ve işlemciye sahip cihazlar olsa da Apple cihazlarının daha stabil ve akıcı olmasını sağlıyor. Android cihazlarda görülen işletim sisteminin şişmesi ve yavaşlaması gibi sorunların Apple cihazlarda daha uzun vadede ortaya çıktığını görüyoruz. Bu da insanları Apple marka bir cihaz alıp uzun süre kullanma noktasında cezbediyor. Ayrıca Mac ve iPad cihazlarında da aynı işletim sistemini kullanan şirket kendisine ayrı bir ekosistem kurarak insanlara kendilerini diğerlerinden daha değerli hissettiriyor ve bu durum şirketin tercih edilme sebeplerinin başında geliyor. Sadece iPad'e özel geliştirilen uygulamalar, yalnızca iPhone'da kullanabildiğimiz kamera uygulamaları ve en basitinden sadece Apple cihazları arasında dosya aktarımı yapabilmek, kişiyi daha özel hissettiriyor. Cihazlar arası bağlantı, sadece basit bir fotoğraf aktarımından ibaret değil. Apple kendi cihazları arasında öyle bir ekosistem kurmayı başarmış ki pek çok tüketici, iPhone'lara ek olarak başka bir Apple cihazı satın almak istiyor. Örneğin iPhone'unuzdan gelen bir aramayı Apple Watch, iPad veya MacBook'unuzdan yanıtlayabiliyorsunuz. Gelen bir FaceTime aramasını MacBook veya iPad'den cevaplayabiliyor ve o anki aramayı başka bir cihaza aktarabiliyorsunuz. Ayrıca telefonunuz şarjda ise sesli aramanıza Apple Watch üzerinden devam edebiliyorsunuz. Bütün bu özellikler insanların hayatın oldukça pratikleştiriyor. Her ne kadar rakip firmalar da kendi içlerinde bir ekosistem oluşturabilmiş olsalar dahi bu konuda Apple'ın eline su dökemiyorlar ve bu durum elbette ki Apple’ı tercih listesinde ilk sıraya taşıyan sebeplerden biri olarak görülüyor.

Şirketin uyguladığı satış politikası da tercih edilmesini artıran önemli unsurlar arasında. Apple'ın doğrudan ve dolaylı yoldan yarattığı politikalar, diğer firmaların aksine çok daha dikkat çekici görünüyor. Apple'ın reklamlarında farklı milletlerden ve çoğu zaman standart güzellik kalıplarının dışına çıkan insanları görüyoruz. Siyahi, kızıl saçlı, çekik gözlü, beyaz tenli, Afro-Amerikan, kilolu, kısa boylu, yaşlı... Bunu Apple'ın 1984 yılında piyasa sürdüğü ilk Macintosh bilgisayarın reklamında bile görebiliyoruz. George Orwell'in 1984 adlı kitabına atıfta bulunan reklamda Apple, şirket olarak insanları tek tipleşmeye iten düzene karşı ve farklılıklara kapı açan bir tutum sergiliyor. Bunun sebebi ise Apple'ın kucaklayıcı bir şirket olması. Apple ceo’su Tim Cook, ürünlerinin her kitleye hitap ettiğini ve neredeyse her yaştan insanın kullanabileceğini söylüyor. Bu da ister istemez insanların kendilerini şirkete daha yakın hissetmelerini sağlıyor. Kendini yakın hissetme konusunda şirketin sunduğu en önemli hizmetlerden bir tanesi de yerel Apple Store’larda kullanıcılara sunulan müşteri deneyimi. Apple çalışanlarının yerel mağazalarda müşterilerine sunduğu sıcak ve ilgili tavır kullanıcıların kendini değerli hissetmesini sağlayan bir diğer önemli unsur olarak yerini alıyor.